İstediğimiz her konuda binlerce kaynak ve kişi tarafından sonsuz içerik, bilgi ve haber üretiliyor. İçerik Kral ilan edildi ama etrafımız her yer kral dolu. Zamanımızın kıt, hatta neredeyse hiç olmadığı bu devirde bu içerikleri seçecek, ayıracak, süzecek ve belli bir dizide bize sunacak küratörlere hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var.
Küratör kavramı müze, sergi, sanat konularında arama yapan, seçen, ve yorum için bilgileri bir araya getiren kişiler için kullanılırdı. Ama artık hayatımızın neredeyse her alanında, özellikle bilgiyle ilişkili alanlarda bu kişilere fazlasıyla ihtiyacımız var. Latince Cura özen, bakım anlamında kullanılıyor. Yani bilgileri özenli bir şekilde bir araya getiren ve sunan kişiler.
Dünyada farklı alanlarda kürasyonu çok iyi bir şekilde yapan, bundan gelir elde eden ve belli konular üzerine kürasyon toplulukları kuran insanlar var.
Artık ön planda asla bilgi değil, bilgilerin birbiriyle farklı bağlamlar içinde sentez mimarisi ve o mimarinin sunum şekildir. Bir daha tekrar edeyim: Bilgilerin sentez mimarisi ve sunum şekli. Küratörlere bu bağlamda Bilgi Mimarları diyebiliriz sanırım.
Bilgi mimarisinin piramitteki taban kısmı bence sosyal medya. Sunum şeklimize ve sentezimize en hızlı geribildirim alabileceğimiz yer orası. Beğenme sayısı ve özellikle kaydetmeler iyi birer göstergedir. Burada alacağımız yorumlar üzerine kürasyonumuzu inşaa edebiliriz, ve ardından sürekli büyüterek bir “eser” haliyle insanlara sunabiliriz.
Teşekkürler çok ufuk açıcı ve harekete geçirici. İçeriklerinizi ilgiyle takip ediyorum. İzmir'den selamlar.
Güzel yazı ve bilgilendirme için çok teşekkür ediyorum